28 Ekim 2010 Perşembe

Viva Lazaros

Yunanlı oyuncuların Yunan liginde greve gittiğini ilk olarak maliano'nun blogundan öğrendim. Paylaştığı fotoğraflar ve videolar gerçekten tüylerimi diken diken etti. Bir tanesini facebook hesabımda paylaştım beklemediğim kadar ilgi ve soru gelince herkese tek tek açıklamak yerine daha kapsamlı bir yazı yazayım dedim.



Yunanlı oyuncuların kurmuş olduğu PSAK (Yunanistan Oyuncu Birliği) yaklaşık iki hafta önce tanınmış başkanları Lazaros Papadopoulos'un üyelerine çağrı mesajıyla toplanmış , içlerinde bir oylama ile basketbollarını olumsuz etkileyen koşullara karşı greve gitmeye karar almış.Gel gelelim bu oylamaya %89.5 kabul oyu çıksa da ilk hafta grev parasal endişeleri bulunan ve çeşitli kulüp baskılarına maruz kalan oyuncuların grev kırıcılığı ile bitme noktasına gelmiş.



İlk hafta Pao-PAOK maçında PAOK'lu oyuncular greve gidip sahaya sivil bir şekilde çıkarken PSAK üyesi olan Diamantidis ve Tsartsaris alınan karara karşın takımlarıyla ısınmaya çıkmışlar. Daha sonra polis eşliğinde dışarı çıkartıldı.Burada taktir edilmesi gereken nokta bu müdahale esnasında PAO'lu taraftarların polisleri ıslık ve yuhlama ile protesto etmeleriydi.



Olayların tırmandığı maç ise AEK-Ikaros oldu. AEK'li oyuncular greve uyarken başlarını Lazaros'un çektiği grev kararı alan PAOK'lu oyuncularda onlara katılırken orta çizgide oturdular.

(Grevde olan Yunanlı oyuncular)

Ancak bu sefer polisin müdahalesi PAO maçına göre daha sert oldu oyuncular ite kaka hırpalanarak hatta darp edilerek salondan dışarı çıkartıldı.

(Polis'in greve müdahalesi)
Yaşanan olayların ardından lig genelinde başta PAO ve OLY olmak üzere Ikaros, Panellinios ve Kolossos takımları da tam kadro çıkacaklarını açıklamış.Sadece AEK , PAOK ve ARİS tam anlamıyla grev uyguladı.Hatta AEK'li yöneticilerin bu noktada oyuncularına saygı duydukları ve destek verdikleri bile söyleniyor. İşte gerçek duruş.

Yunanlı oyuncuların greve gitmelerinde etken neydi derseniz açıklamaları şu yönde;

  1. Ülkenin içinde bulunduğu kriz ortamıyla beraber paralarının ödenmediği ya da geç ödendiği.
  2. Maçlarda güvenlik tehlikesi altında oldukları.
  3. Yabancı oyuncuların illegal yollarla Yunan vatandaşlığına geçirilip önlerinin kesildiği.

Bunlar öne çıkan başlıklar.Aslına baktığınız zaman komşumuzla sosyal anlamda benzerlik gösterirken bu sorunlarla da benzerlik gösteriyoruz.Bizim ligimizde de bu sıkıntılar büyük ölçüde yaşanıyor. Tabi bizde ki fark oyuncuların bunu yüksek sesle dile getirememeleri. Yunanlı oyuncuların kurduğu gibi haklarını arayabilecekleri , sorunların konuşulacağı bir örgütün olmaması. Gerçi bu oluşum bizim ülkemizde ne derece başarılı olur orası da tartışılır.

Bu arada sadece Lazaros'un adını veriyorum çünkü ön plandaki ismi duyulan lider o. Hani tarihteki liderler gibi yanında o mücadelesinde önemli insanlar vardır ama biz bir kişiyi hatırlarız.

Son olarak Yunanlı oyuncuların bu grevi başarılı olsaydı tarihteki Fransız devrimi gibi yayılarak tüm basketbolcuları etkileyebilecek özellikte olacağını düşünüyorum.Bu yüzden grevin başarısız olması sadece Yunanlı oyuncular için değil tüm basketbolcular adına kötü oldu.



Ben bir taraftar olarak bu durumdan rahatsız oldum hatta polis müdahalesinde içim acıdı. Elimden geldiğince buna dikkat çekmek istedim ve EfesPilsen-P.E Valencia maçında ufak bir döviz hazırladım.Dahası PAO ile oynayacağımız ilk maça...


(Eyüp Yıldız'da Lazaros'a destekçi)
(Döviz'im ve ben)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder